Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu aşırı hareketlilik, dikkat sorunları ve istekleri erteleyememe (dürtüsellik) belirtileriyle ortaya çıkan bir psikiatrik bozukluktur. Bir çocukta bir gençte veya erişkinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu var denilebilmesi için bu belirtilerin yedi yaşından önceden beri bulunması, normal bir kişiden olandan çok daha şiddetli düzeyde görülmesi gereklidir. Yani aşırı hareketlilik,dikkat dağınıklığı ve isteklerini erteleyememe belirtileri kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olmalıdır. Örneğin, 5 yaşındaki bir çocuğun erişkinlerinden daha hareketli olması ve dikkatinin çok daha çabuk dağılması normaldir. Ancak bu hareketlilik ve dikkat dağınıklığı akranlarıyla karşılaştırıldığında çok daha fazlaysa, oyun oynamasına ve akranlarıyla sağlıklı ilişki kurmasına engel oluşturuyorsa Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’ndan söz edilebilir. Aileler çocuk psikiatristlerine başvurduğunda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan ve özellikle aşırı hareketlilik belirtileri ön planda olan çocuklarını “düz duvara tırmanır”, “onu bir yerde zaptetmek imkansız”, “ele avuca sığmaz”, “misafirliğe gittiğimizde ev sahibi neredeyse kalkın gidin diyecek” gibi sözlerle anlatmaktadırlar. Öncelikli olarak dikkat sorunları olan çocukların dikkat problemleri ise genellikle okul yıllarına kadar fark edilmez veya göz ardı edilmektedir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklar üç ayrı grupta ele alınmaktadır:
Çocuklar erişkinlere göre daha canlı ve hareketlidir. Ancak bu hareketlilik çocuğun kendi yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında belirgin düzeyde daha fazla olduğunda aşırı hareketlilikten söz edilmektedir. Ayrıca bu hareketlilik, oyun,anaokulu ve okul gibi günlük işlevlerde çocuk aile veya öğretmenler için sorun oluşturulduğunda aşırı hareketlilik diye nitelendirilmektedir.
Dikkatin bir noktaya toplanabilmesinde güçlük, dış uyaranlarla dikkatin çok kolay dağılabilmesi, unutkanlık, eşyalarını ve oyuncaklarını sık sık kaybetme ve düzensizlik gibi belirtiler dikkat sorunları bulunduğunu göstermektedir.
Acelecilik,istekleri erteleyememe,sorulan sorulara çok çabuk yanıt verme, başkalarının sözlerini kesme ve sırasını beklemekte güçlük çekme gibi özellikler dürtüsellik sorunları bulunduğunu düşündürür.
Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğuna Eşlik Eden Belirtileri ise;
Her çocukta bu belirtilerin tümü bulunmayabilir. Tanı için bu belirtilerin görülmesi şart değildir, ancak bunların var olması tanıyı destekler. “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” tanısının konulmasıyla ilgili en önemli konulardan birisi, bu belirtilerin nerelerde görüldüğüdür. Bir kişide “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” var diyebilmek için en az iki alanda bu belirtilerin bulunması gereklidir. “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” kız ve erkek çocuklarında görülme sıklığı farklılık göstermektedir. Erkek çocuklarında görülme olasığı kız çocuklarından 4-8 kat daha yüksek oranda bulunmaktadır. Ayrıca erkek çocuklarında aşırı hareketlilik, yıkıcı davranışlarda bulunma ve dürtüsellik belirtileri gösteren tip belirtileri daha fazlayken, kız çocuklarında daha çok dikkatsizlik belirtileri gösteren tipin daha fazla olduğu bilinmektedir. Dikkat eksikliği olan kız çocukların bu belirtileri çoğunlukla önemsenmediğinden veya tembellik diye geçiştirildiğinden çocuk psikiatristine başvuruları erkeklere göre daha düşüktür.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu nedeni bilinmeyen heterojen bir bozukluktur. Frajil-X, fetal alkol sendromu, çok düşük doğum ağırlığı ve daha seyrek olarak da genetik kökenli tiroid bozuklukları gibi durumlar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu belirtileri gösterirler. Ancak böylesi olgular tüm Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukların çok küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Konu ile ilgili araştırmalarda bazı olası sebepler ileri sürülmektedir:
Genetik ilişki ile veriler ilk defa bu çocukların yakınları ile yapılan çalışmalardan elde edilmiştir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukların birinci derecede akrabalarında bu bozukluğa 4-5 kat daha sık rastlanmaktadır. Özellikle birinci ve ikinci derece akrabalar ile yapılan aile çalışmaları hiperaktif çocukların ailelerinde antisosyal kişilik bozukluğu, histeri, alkolizm ve madde kullanımının daha sık olduğunu ortaya koymaktadır.
DEHB belirtilerini anne-babanın yanlış yorumlamasıyla ve uygun olmayan tepkiler vermesi belirtileri arttırabilir. Davranış değişimi, anne-baba eğitimi, aile terapisi, sosyal beceri eğitimi, akademik beceri eğitimi, bireysel psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi ve en önemlisi bunların hepsini içine alan Özel Eğitim ile mümkündür.
Park Akademik Özel Eğitim Merkezi, otizm spektrum bozukluğu, zihinsel yetersizlik, down sendromu, dil ve konuşma güçlüğü ve özel öğrenme güçlüğü olan çocukların erken müdahale ve özel eğitim desteğiyle topluma kazandırılması amacıyla kurulmuş bir kurumdur. Bizi farklı yapan en güçlü yönümüz; Çocukların aktif öğrenmesini, gözlemlemesini, araştırmasını ve farklı müfredatları tecrübe ederek, kendilerine özgü olanla devam etmelerini onları zorlamadan onların ilgi alanlarına eşlik ederek öğretmeyi amaçlıyoruz. Bunu yaparken oyun merkezli ilerliyoruz. Böylece çocuk sıkılmadan, baskı altında hissetmeden, kendi becerileri doğrultusunda oyun ile öğreniyor, keşfediyor ve gözlemliyor. Eğitimimizde materyallerin, fiziki yapının, doğanın, çeşitliliğin, yaratıcılığın ve oyuncakların önemine ve öğretmenin süreci kolaylaştırıcı olmasını önemsiyoruz.
Akademik danışmanlarımızın bilgisi ve takibi dahilinde özel çocuklarımızın bireysel programlarını hazırlıyoruz.